Kardiyak Elektrofizyolojik Çalışma

Yazar: Emin Evren Özcan 30.11.2020

Elektrofizyolojik çalışma bir girişimsel tanı yöntemidir ve kalbin elektriksel ileti sisteminin değerlendirilmesi için uygulanır. Kasıktan damarlar içerisine yerleştirilen ince kılıflar kullanılarak, radyasyon altında, kalp içerisine kateter adı verilen kablolar yerleştirilir ve ileti sistemi değerlendirilir. Kılıfların yerleştirileceği alan (genellikle kasık) bölgesel olarak uyuşturulur, genel anestezi genellikle uygulanmaz ve hastaların işlem süresince bilinçleri açıktır. Elektrofizyolojik çalışma sırasında kalbin içinden elektriksel uyarılar verilir, hastaların ritm bozuklukları oluşturulmaya çalışılır. Hastalar bu sırada çarpıntı hissedelebilirler. Bazı ritm bozuklukları oluşturulduktan sonra düzeltmek için nadiren dışardan elektrik şoku vermek gerekebilir. Şok verme işleminden önce hastalar uyutulur, ağrı duyulmaz. Tanısal amaçlı bu işlem 30 dakika kadar sürer. Ritm bozukluğunun tanısı kesin olarak konur, kaynaklandığı kısa devrelerin veya odakların yeri net bir şekilde belirlenir.

Ablasyon Tedavisi

Ablasyon, ritm bozukluğunun kaynaklandığı bölgelerin ısıtılarak ya da dondurarak ortadan kaldırılması yönetimidir. Hangi yöntemin kullanacağı ritm bozukluğunun türü ve yerine göre belirlenir. Çoğu aritminin nedeni yapısal bozukluklardır ve maalesef ilaç tedavisi bunları ortadan kaldırmaz. Çarpıntı ataklarını baskılamak için sürekli ilaç kullanmak gerekebilir. Ablasyon ise kalıcı bir tedavi yöntemidir ve birçok ritm bozukluğunda %95 başarı sağlanır. Ablasyon işlemi ardından hasta çarpıntı ataklarından tamamen kurtulabilir ve ilaç kullanmasına gerek kalmaz. İşlem hastalığın türüne göre 1-4 saat arasında sürebilir.

Elektrofizyolojik Çalışma ve Ablasyonun riskleri

Kalp ile ilgili her uygulamada olduğu gibi bu işlemlerin de riski vardır. Bu olasılık ritm bozukluğunun türüne göre değişmekle birlikte genel olarak çok düşüktür. Ölüm olasılığı oldukça azdır. Nadiren ablasyon işlemi sırasında kalbin kendi ileti sistemi zarar görebilir ve kalıcı kalp pili takılması gerekebilir. Hastaların %2-3’ünde damar giriş yerlerinde kanamalar, şişlikler ve ağrı olabilir. Bu durumlar genellikle önemli sorun oluşturmazlar ve kendiliğinden düzelirler. Bu riskleri değerlendirirken elektrofizyolojik çalışma ile elde edilen verilerin başka bir tanı yöntemi ile sağlanamadığını, ablasyonun kalıcı bir tedavi yöntemi olduğunu akılda tutmak gerekir.